News

Herkes 80'leri açgözlülük ve saçma modaların on yılı olarak, Reagancılar ve Thatchercılar dönemi olarak tanır… ve en önemlisi, Yeni Dalga ve Post-Punk müziğinin on yılı olarak bilinir. Sentetik sesler, davul makinaları, tıngırdayan gitarlar ve House ritimleriyle dolu bir müzik dönemi. Parti müziği, dans müziği. Eğlenceli müzikler. Hem bu on yıl hem de müziği benim için çok özel, çünkü bunun tadını çıkaracak kadar büyüktüm. 1980'de 15 yaşındaydım ve bu nedenle çocukluğumu ve ergenliğimin ilk yarısını 70'lerde geçirdim; bu dönem, iç karartıcı modalar ve korkunç müziklerle doluydu (ama hepsi kötü değil, çünkü 70'lerde Bubblegum, Punk ve erken Yeni Dalga da vardı). Bizim nesil büyük bir değişim için hazırdı; yüzyıllar boyunca süren yumuşak hippie estetiğini değiştirme şansımızı yakaladık. Saçlarımızı sivri ve kesik şekillerle kestik, 50'lerin sonları ile 60'ların başlarındaki kıyafetleri ihtiyaçlarımıza uyacak şekilde uyarladık, neon ve tuhaf bir geleceğe dair bir tutum benimsedik, ince kravatlar ve Wayfarer gözlüklerimizi taktık ve dünyayı alaya almak için dışarı çıktık, DANS ETTİK.